Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Medyascope'tan Ruşen Çakır'a konuştu. 31 Mart yerel seçimine sayılı günler kala, son anket sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ağırdır, yerel seçim öncesi "Kararsız" kitlenin iki parçadan oluştuğunu belirterek "Ve “Kararsızım” diyen kitlenin iki parça olduğunu bilmemiz lâzım. Bir tanesi, gerçekten kararsız olanlar. Onlar muhtemelen seçime de gitmeyecek. Bir kısmı da, anketlere şu veya bu sebeple cevap vermek istemeyen, kendini gizlemeye çalışanlar. Şimdi de seçime 7 gün kala bile, hâlâ aşağı yukarı oranında insan “Kararsızım” diyor ve anketlere cevap vermekten kaçınıyor. Ama bu kez iktidar kanadının bunu bu kadar dillendirmesinin özel bir başka sebebi var: Yanılmıyorsam en son Ocak ayında seninle burada yayın yapmıştık. O zaman mesele, her partinin kendi seçmeniyle olan meselesiydi. Yani 24 Haziran’dan sonra olan bitenlerin karşısında herkes farklı dürtülerle hareket ediyordu; CHP’liler 24 Haziran’daki başarısızlık yüzünden ya da Muharrem İnce Bey’in 2. tura kalacağı umudunu bu kadar yükselttikten sonraki o geceden itibaren yaşananlar nedeniyle partilerini eleştiriyordu. Ya da AK Parti’liler, ekonomik sarsıntının da etkisiyle parti politikalarını eleştiriyordu. Veya Başkanlık Sistemi’nin üzerine yüklenilen, sanki her problem bir dokunuşla çözülecekmiş gibi dehşetengiz büyük bir beklenti vardı. Çözülmeyen ve aksine çoğalan problemler nedeniyle partisini eleştiriyordu. MHP’liler, “Milliyetçiyim, ama niye iktidara bu kadar omuz veriyorum?” diye partisini eleştiriyordu. İYİ Parti’liler “Parti hâlâ yeterince kimliklenmedi, kendi konumunu netleştirmedi” diye eleştiriyordu. HDP’liler “Buradan niye bir çıkış bulunamıyor?” diyerek eleştiriyordu." ifadesini kullandı.
Cumhur İttifakı'nda yer alan AK Parti ve MHP'nin henüz seçmeni ile olan meselesini çözemediğini belirten Ağırdır, asıl sorunun bu durumdan kaynaklandığını iddia etti. Muhalefet bloğunun seçimlere konsolide ve heyecanlı bir halde gittiğini belirten Ağırdır, muhalefetin iktidar bloğunun kullandığı dil ve argümanlardan rahatsızlığı ve itirazından dolayı burada konsolide olduğunu söyledi.
"İKTİDAR BLOĞUNUN ÇOĞUNLUĞU KAYBETME İHTİMALİ VAR"
Yerel seçimde iktidar ve muhalefet arasındaki yüzde 51- yüzde 49’luk dengenin değişebileceğini ifade eden Ağırdır, anket araştırmalarına bu durumun yansıdığını belirtti. Ağırdır açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye’de hâlâ siyasetin temel karakteristiğinde kutuplaşma, kimliklere sıkışma, bütün bu parametreler, hâlâ bütün güçleriyle varlar. Bu nedenle zaten 16 yıllık ulusal iktidar, 25 yıllık yerel iktidara ve son yıllarda yapılan bunca hataya rağmen, muhalefet bloğundan bir partinin @’a E’lere gelmesini konuşmuyoruz. Yani böyle bir ihtimal yok. Kimse “CHP 8’lere ulaşıyor mu?” diye tartışmıyor, böyle bir beklenti de yok. Çünkü o kutuplaşma, kimliklere sıkışma aynen geçerli. Ama bir yandan da, Ağustos ayından beri de çok ciddi bir ekonomik sarsıntı yaşanıyor. Bir yandan da dış politikada, hem doğrudan bizimle ilgili, hem de dünyanın genel sarsıntısı olmak üzere küresel ve bölgesel sarsıntılar var. Dolayısıyla bütün bunların seçmene hiç etki etmemesi mümkün değil. Bir yandan, ekonomik fay hatları da çalışmaya başladı. Bir yandan da kültürel fay hatları ve var olan kültürel kimlikler arası kutuplaşmalar da devam ediyor. Dolayısıyla, konuştuğumuz 3 puan, 5 puan içindeki bir hareket. Ama bu minik gibi görünen hareketin ürettiği çok büyük bir siyasî sonuç var: Neredeyse çok uzun bir süreden sonra ilk defa, iktidar bloğunun Q çoğunluğu kaybedip I’a inme ihtimali var.
"İTİRAZ EDİYOR AMA KARŞIYA GEÇMİYOR"
AK Parti'nin MHP ile, CHP'nin ise İYİ Parti ile ittifakı neticesinde, iktidar ve muhalefetin başbaşa ya da muhalefet bloğunun öne geçmesiyle seçimin sonuçlanabileceğini aktaran Ağırdır, "Değişecek olan tablonun sebebi, seçmenin iktidar blokundan muhalefet blokuna geçmesi değil. Bu yerel seçime dair temel bir başka parametre şu: Bloklar arasında bir geçiş yok. Buradaki mesele, iktidar bloku seçmeni, ekonomik sarsıntının da etkisiyle veya iktidar blokunun bütün bu son 1 yıldaki politikalarına bakarak ve en azından onları ayıplayarak, itiraz ediyor, ama karşıya geçmiyor. İtiraz ediyor, eleştiriyor ama karşıya geçmeye de yüreği el vermiyor. Onun için de sandığa gitmiyor. Onların oylarındaki eksilme, muhalefete oy kaptırmalarından dolayı değil, seçmenlerini sandığa götürememekten dolayı olacak" dedi.
"10 YILDIR SÜREN DENGE TERSİNE DÖNECEK"
Ankara'da milliyetçi oyların MHP ya da İYİ Parti'ye kayması halinde sonucun belli olacağını, İstanbul'da ise AK Partili seçmenin sandığa gidip gitmemesine bağlı olarak bir sonucun oluşacağını öne süren Ağırdır, "Bloklar arasında oy geçişi hâlâ çok düşük. O nedenle evet, siyasî sonuçları itibariyle çok önemli bir akşam yaşayabiliriz. İktidar bloku ile muhalefet bloku arasında 10 yıldır süren denge tersine dönecek, ama hangi ilde ne olacak meselesi ayrı. Bir de, her ittifak içinde MHP’nin ve İYİ Parti’nin ağırlıklarının ne kadar güçlenip güçlenemeyeceği ayrı" ifadesini kullandı.
"AK PARTİ-MHP SEÇMENİ YERİNE MUHALEFET SEÇMENİ KONSOLİDE OLDU"
AK Parti ve MHP seçmeninin sandığa gitmeyerek tepkisini ortaya koyabileceğini belirten Ağırdır, "Sandığa gitmeyerek bir biçimde tepkisini iktidara göstermek istiyor. Bunun Ankara’ya, İstanbul’a şuraya buraya yansımaları farklı düzeylerde olabilir. Olmayabilir de. Ama burada aslolan şey, Q-I’luk dengenin ilk kez muhalefet lehine dönüyor olması. Muhalefet tarafında Demokratik Sol Parti de var –ne kadar muhalif olup olmadığı tartışılır– ama adaylarına oy veren insanlar, iktidar blokuna karşıtlıktan oy veriyor. DSP’nin AK Parti ilişkisi üzerinden falan bakmıyor. Böyle bir soğukkanlı değerlendirme yok. Dolayısıyla, herkes bu tarafta konsolide oldu. En azından “İktidar blokuna artık dur dememiz gerekiyor” duygusunda konsolide oldu. Kürt ya da İYİ Parti’li bir milliyetçi veya sosyal demokrat ya da “Modernim” diyen, CHP’yi eleştiren bir insan da, hepsi bu tarafta konsolide oldu. Ama AK Parti-MHP seçmeni ve özellikle AK Parti seçmeni konsolide olmadı. Hâlâ, onu çeken, “Bu sorunlar çözülür artık” denen bir söylem görmüyor" dedi.
"AK PARTİ NE KADAR OY KAYBEDİYORSA CHP DE O KADAR OY KAYBEDİYOR"
Bekir Ağırdır, yerel seçime yönelik açıklamalarını şöyle sürdürdü"
"Şimdi oy kaymalarından ya da iktidar değişimlerinden söz ediyor olsaydık, “Muhalefette bir parti var, AK Parti’nin ensesinde. Oy oranı şuraya geldi, buraya geldi” diyebilirdik. Ama böyle bir şey de gözlemlemiyoruz. Yani bir yandan da şu gerçeği kabul edelim: Q-I dengesi değişecek olsa bile, araştırmalarımızda sayısal olarak da şunu gözlüyoruz: AK Parti ne kadar oy kaybediyorsa, görece, kendi oranı içinde benzer bir biçimde aslında CHP de oy kaybediyor. Eğer seçimde CHP’li adaylar belli oranları yakalayacaksa, CHP’ye veya o adaya olan inançlarından dolayı değil, Tayyip Erdoğan karşıtlığından dolayı insanlar gelip oy verdiği için yakalayacak"
Yorum Yazın