2015 yılı “kişilerde” vergi ikincisi olan işadamı Mustafa Hacı Ali, vergi vermenin şart olduğunu, vergi verilmezse devletin ayakta duramayacağını söyledi.
KIBRIS’a konuşan işadamı Hacı Ali, iş insanlarının gümrük vergisi ve diğer pek çok vergileri ödediğini belirterek, kendilerinin aksatmadan her yıl vergilerini düzenli bir şeklide verdiklerini kaydetti.
“Vergi vermekten kaçınmak olmaz”
Herkese vergisini ödemesi çağrısında bulunan Hacı Ali, “Çok vergi veriyorsan çok kazanmaktasın, çok iş yapmaktasın demektir. Vergi vermekten kaçınmak olmaz. Bu vergilerin ödenmesi şart ve elzemdir. Kendi şirketlerimize ait ödediğimiz vergiler var. Vergi dışında, birçok yardımlar yapıyoruz, sponsor oluyoruz” dedi.
“Sizce halk, ödenen vergilerin karşılığını alıyor mu? Vergilerden elde edilen geliriler doğru kanalize ediliyor mu?” sorusuna yönelik Hacı Ali, “Vergiler veriliyor fakat bizim devletimiz yeni kurulan bir devlet. Bir şirket kurulduğunda pek çok yatırım yapması gerekiyor. Bu yatırımları yaptıktan sonra para toplamaya başlayacak. Devlet de bunlara benzer” yanıtını verdi.
“Kamuya fazla istihdam yapılıyor”
Hacı Ali, kamuya fazla sayıda istihdam yapıldığını ve bunun siyasilerin bir hatası olduğunu söyledi. 5 bin işsiz üniversite mezunu genç olduğunu ifade eden Hacı Ali, “Bizim şirketimiz 1000 küsur kişi istihdam eder. Bu binlerce kişiyi istihdam eden şirket vergisini verir, elektriğini öder, KDV’sini yatırır. Birkaç tane daha özel, böyle şirket olsa, bu insanlar Rum tarafına gidip çalışmayacak. Ancak bir taraftan da Rekabet Kurulu yumurtayı ucuza sattık diye bize ceza kesiyor. Oradakilerin bu konuda bilgisi yok. Maliyet hesaplamasını bilmiyorlar” diye konuştu.
Hacı Ali, iş insanının çoğunun planlama, programlama bilmediğinden söz ederek, “Örneğin bir müteahhit ev yapar zarar eder, bir tanesi az kâr eder, diğeri çok kâr eder. Nasıl işletmesi gerektiğini bilecek. Birçok işadamı bunu bilmiyor. 1980’den bu yana inşaat yapar satarız. Hacı Ali’den ev aldığında ‘bu bir güvencedir’ diyorlar. En önemlisi dürüstlük ve sebat. 82 yaşındayım ama her gün saat 08.00’de işe geliyorum. Çocuklar işin başında ama hata yaparlar mı, tam oldu mu, olmadı mı diye bakıyorum” ifadelerini kullandı.
“Biz işimiz olduğu zaman, yurtdışına giderdik; şimdi senede iki kez gezmeye gidiliyor”
“Ülkenin ekonomik durumunu nasıl görüyorsunuz?” sorusuna işadamı Hacı Ali, şu yanıtı verdi:
“Görünüşe baktığınızda villalar, havuzlu villalar, Mercedesler, BMW’lar var. Demek ki çok iyi. Bizim zamanımızda yurtdışı gezisi yoktu. Şimdi bakıyorsunuz senede iki defa yurtdışı gezisi yapıyorlar. Biz öyle bir şey bilmezdik. Yalnız işimiz olduğu zaman yurtdışına giderdik. Harekâttan sonra Kıbrıs Türkü değişti. Dünyayı dolaşmak iyi bir şey ama aşırıya da kaçmak yanlış. Ben 10 senede bir araba değiştiririm. Her çıkan modayı, yeni telefonu takip edip değişen de var”.
Hacı Ali, genç iş insanları için ülkede yapılacak pek çok iş bulunduğunu söyleyerek, “Örneğin işyerlerinde pek çok ziraatçı var. Bu ziraatçı Mercedes alacağına, sera kurmak için devletten kredi alabilir. Türkiye’den domates, fasulye getiririz. Oysa bizde meyve de sebze de her şey olur, fakat çalışmak istemiyoruz. Gençlerin yerinde olsam bir sera kurarım. Elma bahçesi, üzüm bahçesi yapabilir. İlk önce kendi ihtiyacımızı karşılayacağız ve ihracat da yapacağız” tavsiyesinde bulundu.
Kıbrıs Gazetesi
Yorum Yazın