YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER KANDIRMACADIR

Taçoy, “Özel indirimin, yüksek, düşük veya orta düzeyde olsun, maaş devletten veya özel sektörden alınsın, hepsine de aynı oranda yüzde 10 olarak uygulanacağı ve bu durumda müdür, müsteşar, bakan maaşlarını azaltma amacının tamamen kandırmaca olduğunu” iddia ederek, şöyle devam etti:
“Maaşlı – ücretli ve götürü yükümlülerinin vergisi her ay ödeniyor. Ücretli dışındaki serbest meslek sahipleri, şahsi ticaret yapanlar, yani yıllık beyan verenler vergilerini (Ocak, şubat, mart kazançları ile ilgili) ertesi yılın ikinci yarısında ödemekle yükümlüdürler (yani Temmuz ve Kasım). Bu nedenledir ki; bugüne kadar özel indirim oranı maaşlılara yüzde 17 (daha önce yüzde 20 idi), ücretlilere ise yüzde 10 indirim uygulanmaktaydı. Şimdi vergisini erken ödeyenle geç ödeyen, maaşlı veya ücretli ayni potaya konmuş oldu (her ikisine de yüzde 10).
Niyet belirtildiği gibi olsaydı, üst kademelerde daha fazla vergi alınmasını arzu etselerdi, vergi dilimleriyle bu rahatça yapılabilirdi. Örneğin; vergi dilimler yüzde 10’dan değil yüzde 5’den başlatılabilir, üst dilim yüzde 37 değil yüzde 40’a kadar çıkarılabilirdi.
Maksat kamudan daha yüksek maaş çekenlere az artış verilmesiyse, daha kolayı, bu konu maaş artış oranlarını farklı uygulayarak halledilebilirdi. 
Vergi düzenlemeleriyle maaş azaltma, sadece çalışana yönelik olduğundan ayni zamanda emekliliği de teşvik etmektedir. Özellikle Kamu görevlilerinin emekliye ayrılmaları maaşlarındaki düşüşten dolayı artacaktır.”
Hasan Taçoy, asgari ücretlinin de, tam zamanlı çalışmalarından dolayı vergiye tabii olabileceğini ifade ederek, “Böylelikle ülkede bulunan bozuk sosyal vergi düzeni bozulacak ve daha disiplinsiz bir şekil alacaktır. Bordrolu ile beyan veren arasındaki düzensizlik daha farklı sosyal sorunlar yaratacaktır” görüşünü dile getirdi.