Rum basını, Türkiye’nin Yavuz sondaj gemisini Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde (MEB) yer aldığı iddia edilen 8’inci parsele göndermesine ilişkin haberlere bugün de geniş yer verdi.
Fileleftheros gazetesi “İşgal Ediyor ve Çiğniyor – Önce İşgal Sonra Diyalog” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından geniş yer verdiği haberinde, Türkiye’nin Yavuz sondaj gemisini Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’indeki 8’inci parsele göndererek “işgal eylemi” gerçekleştirdiği iddialarını yinelerken, akabinde Türkiye’nin bu eylemle taleplerini diplomatik düzeye ve müzakere masasına taşımaya çalıştığını iddia etti.
Türkiye’nin konuyu diyalog düzeyine taşıma ve diplomatik kazanımlar elde etmeye çalıştığını öne süren gazete, Türkiye’nin, imkansız olduğunu bildiği halde doğal gaz konusunu müzakere masasına taşıma girişiminde bulunduğunu savundu.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Davos’tan konuya ilişkin yaptığı açıklamaları da yansıtan gazete, BM Güvenlik Konseyi’nin UNFICYP raporun ele alındığı toplantısında ise konunun üyeler tarafından gündeme getirildiğini iddia etti.
Habere göre, ABD’nin BM temsilcisi toplantıda söz alarak doğal gaz konusuna değindi ve ABD’nin sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kendi doğal kaynaklarını kullanma konusundaki egemenlik haklarını tanıdığını” vurguladı.
Gazete, Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu’nun da Güney Kıbrıs’a yönelik tam desteğini belirten bir karar aldığını aktardı.
ERCAN HAVAALANI’NIN YAVUZ’U DESTEKLEME ÜSSÜ OLDU İDDİASI
Gazete bir diğer haberinde ise Yavuz sondaj gemisinin bulunduğu 8’inci parselin Türkiye’den çok uzak mesafede olmasının, geminin ihtiyaçlarının karşılanması adına alternatif çözümler üretilmesine sebep olduğunu, bu çerçevede Ercan Havaalanı’nın gemiye ikmal yapan helikopterlerin üssü haline getirildiğini iddia etti.
Türkiye’den kalkan Agusta Weatland (AW139) tipi helikopterin Türkiye’den 400 kilometre uzaklıkta bulunan Yavuz sondaj gemisine ulaşamayacağı inancıyla dün Ercan Havaalanı’na indiğini öne süren gazete, helikopterin “Redstar Aviation” isimli Türk özel şirketine ait olduğunu aktardı.
Gazete, helikopterin yaklaşık bir saat sonra Ercan’dan havalandığını, Gazimağusa üzerinden ve ardından “Kovo Greko” burnu açıklarından geçerek güneye, Yavuz sondaj gemisine yöneldiğini iddia ederek, helikopterin aynı rota üzerinden geri döndüğünü de öne sürdü.
Gazete, Türkiye’nin sondaj gemilerinin desteklenmesi konusunda ilk kez KKTC topraklarının kullanıldığını da vurguladı.
RUM SİYASİ PARTİLERİ ELEŞTİRİLERİNİ SÜRDÜRDÜ
Gazete, bir diğer haberinde ise Rum siyasi partilerinin farklı noktalara dikkat çekmelerine karşın Rum hükümetine yönelik sert eleştirilerini dün de sürdürdüklerini yazdı.
Habere göre AKEL’den yapılan açıklamada, Türkiye’nin sözde yasadışı eylemleri karşısında AB ve uluslararası toplumun net tutum sergilemediği ve sessiz kaldığı eleştirisinde bulunularak Kıbrıs sorunu çözülmediği sürece Türkiye’nin her zaman Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yoluna çıkacağının da görüldüğü vurgulandı.
Açıklamada, Türkiye’nin yarattığı sorunların tek çözümünün Kıbrıs sorununa çözüm bulunması olduğu belirtilerek Rum hükümetine, Türkiye’nin “kışkırtmacılığının arkasına takılmaması” çağrısında bulunuldu.
DİKO ve Dayanışma Hareketi’nden yapılan açıklamalarda ise AB’nin Türkiye’ye yönelik yaptırımlar uygulaması konusunda Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in açıklamalarının tezatlığına dikkat çektiler.
Hristodulidis vetodan bahsederken Anastasiadis’in “ayakların yere basması gerektiğinden” söz ettiğini hatırlatan DİKO ve Dayanışma Hareketi, Rum hükümetini strateji ve kararlılık eksikliği yaşamakla suçladılar.
Çevreciler Hareketi’nden yapılan açıklamada ise AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi’nin kararlarını memnunlukla karşılarken Türkiye’ye yönelik önlemlerin daha da arttırılması gerektiği vurgulandı.
Alithia gazetesi ise konuya ilişkin haberini “Doğu Akdeniz’de Güvenliğin Garantörleri – ABD’den Pompeo’nun Mektubuyla Bölgedeki Gelişmelere Müdahale – Kıbrıs ve Girit MEB’inin Olmadığı Türk Haritaları” başlıkları altında yansıtırken, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’e gönderdiği mektubu öne çıkardı.
Pompeo’nun mektubunda, Doğu Akdeniz’de gerginliğin tırmandırılmaması gerektiği ve uluslararası hukuka uygun kararların sadece diyalogla alınabileceğini dile getirdiğini yazan gazete, mektupta Yunanistan’ın, ABD’nin bölgedeki kilit müttefiki şeklinde nitelendirildiğini de aktardı.
Gazete ayrıca, İngiltere Yüksek Komiserliği sözcüsünün de dün Rum Haber Ajansı’na (KİPE) yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 8’inci parselde sondaj çalışması yapmasını “kınadıklarını ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kendi doğal kaynaklarını kullanma yönündeki egemenlik haklarına saygı duyduklarını” söylediğini yazdı.
ABD’nin mektubu ve diğer unsurlara karşın Türkiye’nin kendi havasında kalmaya ve kimseyi dinlememeye devam ettiği yorumunda bulunan gazete, İtalya Dışişleri Bakanlığı’nın da, Türkiye’yle ortak sondajlar gerçekleştirileceği yönündeki iddiaları dün bir açıklamayla yalanladığını okuyucusuna aktardı.
FRANSIZ UÇAK GEMİSİ GELECEK İDDİASI
Haravgi gazetesi ise “Fransız Uçak Gemisinin Gelişine Dair Hiçbir Fikirleri Yok” başlığı altında verdiği haberinde, “Charles De Gaulle” isimli Fransız uçak gemisinin Güney Kıbrıs’ın “karasularına” gelişi konusunda Rum yetkili makamlarının hiçbir bilgisi olmadığını yazdı.
Gazete, Yunan medyasında dayandırdığı haberinde, Fransız uçak gemisinin bu hafta içinde Girit’in Güney’ine varacağını ve Süveyş Kanalı’na giderken Güney Kıbrıs’ın karasularına da gireceğini belirterek Rum yetkili makamlarının ise henüz bu konuda bir bilgisi bulunmadığını yazdı.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Fransız gemisinin Türkiye’nin kışkırtmaları sebebiyle mi Doğu Akdeniz’e geleceği şeklindeki bir soruya olumlu yanıt vermesinin, Anastasiadis’in geminin programını bilmemesi veya durumu propaganda amaçlı kullanmasından başka bir şey olmadığını da vurguladı.
Gazete, Fransız uçak gemisinin programına, siyasi partilerin açıklamalarına ve ilgili diğer açıklamalara da haberine yer verdi.
Yorum Yazın