Danışmanlık ve oryantasyon programları olumlu duyguları arttırıyor
Yüksek lisans öğrencisi ve Araştırma Görevlisi Cihan Bulut, Serin ile birlikte hazırladıkları “Öğretmen Adaylarının Üniversite Yaşamına Uyum Düzeyleri ile Yaşam Doyumu Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi” başlıklı sözlü bildirisini kongrede katılımcılara aktardı. Bulut, çalışmasının amacını üniversiteye yeni başlayan öğrencilerin, üniversite yaşamına uyum düzeylerini ve yaşam doyumlarını saptayarak, uyum süreci içerisinde karşılaşabilecekleri problemleri belirlemek ve yaşam doyumları ile arasındaki ilişkiyi incelemek olarak belirtti. Çalışmanın sonucunda, üniversiteye yeni başlayan öğrencilerin yaşam doyumu düzeyleri ile üniversite yaşamına uyum düzeyleri arasındaki ilişkinin pozitif yönde bulunduğunu söyleyen Bulut, yaşam doyumunun, mutluluk, moral gibi değişik açılardan iyi olma halini ve günlük ilişkilerde olumlu duygunun olumsuz duyguya egemen olmasını ifade ettiğini, bu bağlamda, üniversiteye yeni başlayan öğrencilere verilmesi gereken danışmanlık ve oryantasyon programlarının, öğrencilerin karşılaştıkları problemlerin çözümünde ve olumlu duygularının arttırılmasında önemli olduğunu dile getirdi.
“Acelecilik” azaldıkça, iletişim becerileri daha “etkili” oluyor
Yüksek lisans programı öğrencileri Songül Şahin ve Ziya Şahin ise Serin ile birlikte hazırladıkları “Kuzey Kıbrıs’ta Ortaokullarda Görev Yapan Öğretmenlerin İletişim Becerileri ve Problem Çözme Becerilerine İlişkin Algılamaları (Kuzey Kıbrıs- Gazimagusa Örneklemi)” başlıklı bildiri, kongreye katılan Songül Şahin tarafından sunuldu. Çalışmalarında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaokullarda görev yapan öğretmenlerin iletişim ve problem çözme becerilerine ilişkin algılamaları arasında ilişkileri incelediklerini dile getiren Şahin, araştırmanın sonucunda; öğretmenlerde problem çözmede olumsuz yaklaşım olan “Acelecilik”in azaldıkça, iletişim becerilerinde daha “etkili”, “eşitlikçi” ve daha “yeterli” olduklarının, iletişimde “etkililik” arttıkça, problem çözmede de olumsuz yaklaşım olan “kaçıngan yaklaşım”ın da azaldığının saptandığını belirtti.
Yorum Yazın