“Ekonomik istikrar ve ülke yönetimi konusunda en büyük temel taşlarından birisi olan hukuk yoluyla hak aramaya güvenin bu denli düşük olması ülkedeki ekonomik durum ve gelecek için beklentiler konusunda ciddi sorunlar yaşamaya devam edileceğinin önemli bir göstergesidir. Gerek yerel gerekse uluslararası yatırımı çekmek adına özellikle hukuksal yapının güçlü olması ekonomi adına en önemli şartlardan bir tanesidir. Bu çalışma özellikle bu alanda atılması gereken önemli adımlar olduğunu ortaya çıkarmıştır.“
YÜZDE 85 SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇEVRE POLİTİKASINI ÖNEMLİ BULUYOR
İş Kadınları Derneği’nin 600 kişiyle yaptırdığı ankette katılımcıların yüzde 85.48’i ülke ekonomisinin gelişimi açısından sürdürülebilir bir çevre politikasına sahip olmanın önemini ortaya koydu.
Ankete katılanlar, ekonominin önündeki en büyük 5 sorunu “Ülkede sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma modelinin olmaması; dövizdeki değer artışı; enflasyon; gelir dağılımındaki dengesizlik ve ambargolar” şeklinde sıraladı.
YERLİ ÜRÜNLERE GÜVEN YÜZDE 40’TAN AZ
Katılımcıların yüzde 39.54’ü yerli ürünlere güven belirtirken, bu oran ithal ürünler için yüzde 35.89, güneyden alınan ürünler için ise yüzde 29.23 oldu.
Kadın katılımcıların yerli ürünlere erkeklere kıyasla daha fazla güvendiğini ortaya koyan ankete göre “güveniyorum” diyen kadınların oranı yüzde 42.85 iken erkeklerin oranı yüzde 36.59’da kaldı.
İthal ürünlerde erkeklerin kadınlara oranla çok az daha fazla güvendiğini ortaya çıkaran anket sonuçlarında, Güney’den alınan ürünlere güven belirten erkeklerin oranı yüzde 34.29’ken kadınların oranı yüzde 23.99 çıktı.
“Anket katılımcılarının genel olarak tükettikleri ürünlere karşı bir güvensizlik beslediği” şeklinde yorumlanan bu sonuçlar katılımcıların yüzde 48.91’inin ürün ve iş yeri denetimlerine güvenmediğini de belirtti.
Laboratuvarlara güvensizlik belirten kesimin oranı yüzde 48.65 olurken, katılımcıların yüzde 38.24’ü ülkedeki sosyal güvenlik sistemine güvenmediğini söyledi; güveniyorum diyenlerin oranı yüzde 26.91’de kaldı.
EKONOMİK SORUNLAR
Ülkedeki ekonomik sorunların ne sıklıkta yaşandığıyla ilgili soruların yer aldığı anket sonuçlarına göre, son bir yılda en sık yaşanan 5 sorun şöyle sıralandı:
“1. Haksız rekabet: Yüzde 42.8 oranında bir kesim son bir sene içerisinde haksız rekabetle karşı karşıya kaldığını belirtti.
2. Alacağını tahsil edememe: Yüzde 35.4 oranında bir kesim son bir sene içerisinde alacağını tahsil edemediğini söyledi.
3. Partizanlık: Yüzde 31.2 oranında bir kesim son bir sene içerisinde partizanlıkla karşılaştığını ortaya koydu.
4. Yapmış olduğu bir ödemenin karşılığını alamama: Yüzde 22.6 oranında bir kesim son bir sene içerisinde yaptığı bir ödemenin karşılığını alamadığını belirtti.
5. Kredi kartı borcunu ödeyememe: Yüzde 19.6 oranında bir kesim yani her beş kişiden bir kişi, son bir sene içerisinde kredi kartı borcunu ödemede sorun yaşadığını belirtti.”
Katılımcıların yüzde 15’i işten çıkarılma, yüzde 12.6’sı karşılıksız çek mağduriyeti, yüzde 7.4 rüşvet sorunlarını da ifade etti.
SON BİR YILDA EN ÇOK ALINAN ÜRÜN CEP TELEFONU
İş Kadınları Derneği’nin 600 kişinin katılımıyla yaptırdığı ankete göre, son bir yıl içinde en çok satın alınan ürün yüzde 35.3 ile cep telefonu oldu. Bunu sırasıyla buzdolabı veya diğer beyaz eşya (yüzde 20.5), klima (yüzde 14.6), araba (yüzde 14.3) ve tablet (yüzde 13.9) alımları izledi.
ÜLKE EKONOMİSİ İÇİN FIRSAT MI TEHDİT Mİ?
Ankette bazı konuların fırsat mı tehdit mi olduğuyla ilgili sorular da yer aldı ve katılımcıların yüzde 74.91’inin Kıbrıs sorununa federal bir çözüm bulunmasının ülke ekonomisi için bir fırsat oluşturacağı düşüncesini ifade etti.
Katılımcıların yüzde 55.17’si giderek sayıları artan üniversiteleri fırsat olarak görürken, yüzde 44.53 ise tehdit görüyor.
“5 YILDIZLI OTELLER, KUMARHANELER, BET OFİSLER, TAŞ OCAKLARI, YABANCI İŞGÜCÜ TEHDİT”
Katılımcıların yüzde 57.02’si her şey dahil beş yıldızlı otelleri; yüzde 85.4’ü kumarhaneleri; yüzde 94.59’u bet ofislerini, yüzde 94.56’sı gece kulüplerini, yüzde 85.98’i taş ocaklarını, yüzde 68.2’si ülkede çalışmaya gelen yabancı işgücünü ülke ekonomisi için tehdit görüyor.
Anket sonuçlarında diğer konularda benzer görüşlere sahip olmakla birlikte, gece kulüpleri konusunda kadın ve erkeklerin görüşleri biraz da olsa farklılık gösterdi. Buna göre gece kulüplerini fırsat olarak gören erkeklerin oranı yüzde 7.57 iken bu oran kadınlar arasında sadece yüzde 2.93 oldu.
Kadın ve erkekler arasındaki en ciddi görüş farklılığı ülkeye gelen yabancı iş gücü konusunda ortaya çıktı. Erkeklerin yüzde 36.99’u bunu bir fırsat olarak görürken, kadınların sadece yüzde 25.65’i fırsat olarak değerlendirdi, geri kalan ise erkeklere kıyasla daha ağırlıklı bir şekilde bunu bir tehdit olarak gördüğünü belirtti.
Yabancı sermaye, yabancıların emlak piyasasında artan alımları, dini sermaye, artan öğrenci sayısı, yurt yapımı, kiralık araç piyasasındaki artışı, Rus sermayesini ülke için tehdit görenler de yarıdan fazla…
Köy festivalleri, bazı bölgelerin cittaslow (sakin şehir) belirlenmesi katılımcıların çoğu tarafından ülke için fırsat diye değerlendiriliyor.
Ankete katılanlar Arap ülkelerinden olası turist akışını fırsat ve tehdit olarak eşit görüyor.
Katılımcıların yüzde 80.43’ü Türkiye’ye bağlanma olasılığını; yüzde 63.21’i ise Karpaz emirnamesinin yenilenme olasılığını ülke ekonomisi için bir tehdit olacağını düşünüyor.
Katılımcıların yüzde 41’i ailesinin mali durumunu “sorunlu” diye ifade ederken, yüzde 13’ü “rahat”; yüzde 45’i de “orta” şeklinde niteledi.
SONUÇ VE TAVSİYELER… “EKONOMİDE CİDDİ SORUNLAR YAŞANIYOR”
İş Kadınları Derneği’nin anketinin sonuç ve tavsiyeler bölümünde, bu çalışmanın ülke genelinde ekonomi konusunda ciddi sorunlar yaşandığını ortaya koyduğu belirtildi.
Katılımcıların yüzde 40’ının kendi ailesinin mali durumunu sorunlu diye ifade ettiğine işaret edilen sonuç ve tavsiyeler bölümünde, ekonomik yönetim de denetimlerde ciddi güvensizlik, gidişatın kötüye doğru olması ve ekonomi yönetiminde hükümete güvensizlik konularının öne çıktığı kaydedildi.
Kadınların kötümserliği, hukuk yoluyla adalet aranabileceğine dair inancın düşüklüğü, sürdürülebilir bir çevreye dayalı kalkınma modeli ve uzun süreli bir ekonomik kalkınma planına duyulan ihtiyaç, ekonominin şu anki temel taşları gibi görünen kumarhaneler, bet ofisleri, kiralık araç piyasası, taş ocakları vs gibi sektörler katılımcılar tarafından ekonomi için birer tehdit olarak algılanması gibi sonuçlara işaret edilen bu bölümde şu değerlendirmeler yer aldı:
HALKIN BEKLENTİLERİNE DAHA UYGUN EKONOMİK MODELLER”
“Katılımcıların gelecekle ilgili mali beklentileri de oldukça kötümserdir. Böyle bir durumda ülke ekonomisini yönetenlerin halkın beklentilerine daha uygun ekonomik modelleri benimsemeleri ve halkın ve sermayenin güvenini kazanmaları gerekmektedir.
Ürünlere olan güvensizlik yanında denetimlere karşı da güvensizlik bulunmaktadır. Tüketicilerin de güvenilir bir ekonomik ortamda ürün satın alma hakkına sahip olduğu unutulmamalı ve buna yönelik adımlar atılmalıdır.
Sürdürülebilir bir çevreye olan ihtiyacın aslında genel bir ekonomik beklenti olduğu da bu çalışma ile bir kez daha ortaya konmuştur. Özellikle sıkça tartışılan taş ocakları konusunun halk tarafından ekonomiyi tehdit eden bir unsur olarak algılanması önemlidir. Bunu gidermek yönünde adımlar atılması da gerekmektedir.”
İş Kadınları Derneği’nin açıklamasında “Ülkenin ekonomik gidişatı konusunda şu anda ülkede ortaya konan performans ile halkın beklentileri arasında ciddi farklılıklar bulunmaktadır” değerlendirmesine yer verilerek “Ekonominin halkın güvenini kazanacak şekilde planlanması, sürdürülebilir ve çevreye ve ülkenin sosyal yapısına daha uygun ekonomik kalkınma programlarının kısa, orta ve uzun vadeli olarak ortaya konulması ve bu yapılırken de halkın beklentileri göz önüne alınarak yapılması önemli olacaktır” denildi.
Yorum Yazın