Bildiğiniz gibi biyografi veya yaşam öyküsü, bir kişinin hayatını anlatan edebiyat türüdür. Eğer o kişi hayatını kendi ağzıyla anlatıyorsa, bu kez adı otobiyografi olur. Bu yazıda sizlere hem dünya hem Türk edebiyatında unutulmazlar arasına adını yazdırmış biyografi ve otobiyografi kitaplarına yer verdik. Hepsi hafızalardan kazınmayacak, gerçek hayatların anlatıldığı bu kitaplar, sizin de hayatınız üzerinde büyük etki yaratacak. İşte size mutlaka okumanız gereken, biyografi ve otobiyografi türünde yazılmış kitaplar. 15 kitaptan oluşan listemizde, kitapların özetleri ve incelemeleri hakkında da bilgi sahibi olacaksınız.
Sol Ayağım – Christy Brown
Gerçek hikayelerin hepsi ilgi çekici olur ama bir de ibret alınası hayatlardan alındıysa, daha farklı oluyor. Sol Ayağım, Christy Brown’un otobiyografi türünde yazdığı kitabı. Doğuştan beyin felci geçiren Brown, hayata sımsıkı tutunan ve mucizelerin olduğuna inanmazı sağlayan biri. Doğduğunda doktorlar onun çok yaşamayacağını söylüyor ama o yaşamak şurada dursun, sadece sol ayağını kullanarak harikalar yaratıyor. Bunlardan biri de sol ayağıyla yazdığı ve Sol Ayağım adını verdiği kitabı. Brown’un bu eserinin incelemesini, en iyi kitaplar listesinde de yapmıştık.
Sol Ayağım Kitabının Özeti
Christy Brown’un kendi hayatını anlattığı Sol Ayağım isimli kitabı, hayata bakış açınızı tamamen değiştirecek güçte. Bir defa kitabı sadece sol ayağını kullanarak yazdığını öğrendikten sonra, daha hevesle ve merakla okuma isteği duyuyorsunuz. Kitabı okurken aklınıza şu sorular gelsin lütfen; başarı nedir, başarıya ne engel olur, mutluluğun kaynağı nedir?… Çünkü Brown’un hayatını okurken, aynı zamanda şikayet ettiğiniz kendi hayatınızı sorgulamalısınız. Doğuştan beyin felci geçiren, doktorların fazla yaşamayacağını, yaşasa da zihinsel engelli olarak hayatını devam ettireceğini söyledikleri birisi. Tüm imkansızlıklara meydan okuyan bir yaşam. Brown, hayatı boyunca eliyle yapamadığı her şeyi ayaklarıyla yapıyor. Bu kitabı okunacaklar listenize muhakkak eklemelisiniz. Yazarın 1989 yılında aynı isimle beyaz perdeye taşınmış filmi, gerçek hayattan uyarlanan biyografi filmleri arasında yer alıyor.
Adı Aylin – Ayşe Kulin
Ayşe Kulin’in 1997 yılında yayımlanan, Adı Aylin adını verdiği romanı biyografi türünde yazılmış. Bir kadının yaşam öyküsünü konu edinen kitap 398 sayfadan oluşuyor. Ayşe Kulin okuyanlar bilir. Dili ve anlatımı oldukça akıcı, derli, topludur. Kitaplarını okurken zihniniz kolay kolay dağılmaz. Aylin adındaki bir kadının hayatını anlattığı kitabını da, çok başarılı bir şekilde yazmış. Kitabın kahramanının, Ayşe Kulin’in bir akrabası olduğu tahmin ediliyor. Bunun yanında çok yakın bir dostu olduğunu söyleyenler de çoğunlukta.
Adı Aylin Kitabının Özeti
Romanın kahramanı Aylin, koleji bitirdikten sonra tıp okuyup psikiyatrist olur. Hayatının bundan sonraki kısmı oldukça hareketli ve hızlı geçer. Kitapta Aylin’in daha çok fırtınalı aşklarını ve hayatındaki gel gitleri okuyoruz. Aylin bazen ne istediğini bilmeyen, arkadaşlarını ve onu sevenleri arkasından sürükleyen bir kız oluyor. Bazen de ne istediğinden emin, istikrarlı bir karakter. Liseden sonra bir prensle evlenir ama evliliği düşündüğü gibi gitmez. Çünkü batı kültüründe yetişen ve Paris’te eğitim alan Aylin’e, doğu kültürünü benimsetmeye çalışan Libyalı prensin hayatı ters düşmektedir. Özgürlüğünün kısıtlandığını anlayan Aylin bu evliliği bitirir ve tıp eğitimi almaya karar verir. Bu süre zarfında yeni biriyle tanışır ve tekrar evlenir. Aylin yaptığı 6-7 evlilik boyunca çok farklı serüvenler yaşar. Ankara, İstanbul, Paris, Amerika, İsviçre gibi yerlerde geçen bu maceralar Aylin’in hareketli hayatını öğrenirken, aynı zamanda sıra dışı bir roman okumamızı sağlıyor.
Darağacında Üç Fidan – Nihat Behram
Nihat Behram tarafından 1976 yılında yayınlanan kitap, biyografi, anı, günlük ve mektup türünde bir eser. Aynı zamanda siyaset ve politika kitabı olan eser 216 sayfadan oluşuyor. Devrimin unutulmaz isimleri; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan‘ın hayatından kesitler, tutuklanmaları, yargılanma süreçleri, idam edilmesinden önce yaşadıkları gibi konulara yer veren kitap; dili gereği sade ama aktardığı duygular insanı darmadağın etmeye yetiyor. Kitabın konusu ise yazarı Nihat Behram’ın çok zor günler geçirmesine neden olmuş. Kitabın basılmasına yasak konulması ve yazarın ülkeden sürgün edilmesi gibi engeller, bu kıymetli eserin günümüze kadar tutunarak gelmesine engel olamamış.
Darağacında Üç Fidan Kitabının Özeti
Kitap, Türkiye’de özgürlüklerin kısıtlandığı, insanların rahatça düşüncelerini söyleyemediği, basın özgürlüğünün bile olmadığı bir dönemde yazılmış. Türkiye’de devrim denince akla ilk gelen isimler hiç şüphesiz; Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’dır. Bu genç bedenler, devrimci mücadelelerini sergilemelerinin bedeli olarak, hayatlarından oldular. 6 Mayıs 1972, yani üç fidanın darağacına gittiği tarih, ülkemiz için kara bir leke olarak anılmaktadır. Bu üç gencin hayatını anlatan kitapta; onların devrim mücadelesi, tutuklanmaları, yargılanma süreçleri ve idam sehpasına gidişleri anlatılıyor. Bu kitap hangi görüşten olursanız olun, duygulanmanızı sağlayacak kadar etkileyici bir anlatıma sahip.
Bir Dinozorun Anıları – Mina Urgan
Mina Urgan’ın otobiyografik eseri olan kitapta, yazarın hayatı boyunca yaşadığı anılar, tanıştığı isimler ve başından geçenler anlatılıyor. İlk kez 1998 yılında yayınlanan kitap, yazarı daha önce tanımayanlar için bir dönüm noktası değerinde. Çünkü öyle güzel anılar ve şaşırtıcı bilgiler paylaşmış ki, yazara hem hayran kalıyor hem de sempati duyuyorsunuz. Kitabın dili son derece sade ve naif. Aynı zamanda her şeyi açık bir şekilde anlatacak kadar da cesur. Hiç sıkılmadan ve gülümseyerek okuyacağınız, bir anı kitabı diyebilirim.
Bir Dinozorun Anıları Kitabının Özeti
Mina Urgan’ın anılarını paylaştığı kitap bir otobiyografi türünde yazılmış. Yazarın dili o kadar samimi ve içten ki okurken sanki onunla sohbet ediyormuş hissine kapılıyorsunuz. Mina Urgan; hayatını, dostlarını, sevdiklerini, üzüntülerini ve mutluluklarını çok açık bir şekilde, en ufak bir kibir olmadan kaleme almış. 80 yaşından sonra yazdığı bu kitap sayesinde, birçok yazar ve sanatçı hakkında da fikir sahibi olabilirsiniz. Örneğin; Oğuz Atay, Aziz Nesin, Nazım Hikmet, Halide Edip Adıvar, Neyzen Tevfik ve Necip Fazıl gibi daha birçok isme kitapta yer verilmiş. Bir Dinozorun Anıları kitabında ayrıca çok güzel alıntılara da rastlıyorsunuz.
Bir Bilim Adamının Romanı – Oğuz Atay
Oğuz Atay’ın 1975 yılında çıkardığı biyografi türündeki kitabı, hocası Mustafa İnan’ın hayat öyküsünü anlatıyor. Oğuz Atay kendine has üslubuyla anlattığı bu hikaye sayesinde; bir halk çocuğunun yaşadığı zorlukları, bir bilim adamı olmasını ve uluslararası anlamda tanınmasını duyurmayı hedeflemiştir. Yazarın usta kalemi sayesinde, Mustafa İnan’ı karşınızda görüyor gibi hissediyorsunuz, kendinizi onun yaşadığı olayların içerisine dahil ediyorsunuz. Her eğitimcinin ve akademisyenin okuması gereken bir biyografi kitabı olan Bir Bilim Adamının Romanı, hafızalarınıza kazınacak duygular içeriyor.
Bir Bilim Adamının Romanı Kitabının Özeti
Mustafa İnan, Oğuz Atay’ın İTÜ İnşaat Fakültesindeki hocasıdır. Mustafa İnan’ın hayatı ise oldukça ilgi çekici ve öğrenmeye değer detaylar içeriyor. Adana doğumlu olan İnan, inşaat mühendisi, akademisyen ve bilim insanıdır. Çocukluk dönemi Kurtuluş Savaşı ve işgallere denk geliyor. Daha o yaşlarda Mevlana ve Yunus Emre gibi din alimlerinin hayatlarını merak edip öğreniyor. Halkın içinden biri, geçim sıkıntısından sıyrılarak kendini bilime adıyor. Ama ülkemizde bilime değer veren kim? Mustafa İnan, kendi asistanından borç istemek zorunda kalan, devletin kendine verdiği emeği boşa çıkarmak istemeyen, öğrencileriyle şakalaşan, sevilen bir bilim adamıydı. Oğuz Atay bu eseri oluştururken Mustafa İnan’ın öğrencilerinden, arkadaşlarından ve ailesinden bilgi alıyor. Bir biyografi türü olduğu için sıkıcı olur önyargısına sakın kapılmayın. Çünkü Oğuz Atay, hocasının hayatını anlatırken aynı zamanda ülkedeki eğitim sistemine, yanlışlara ve değer verilmesi gereken şeylere değiniyor.
Afrikalı Leo – Amin Maalouf
Afrikalı Leo, Amin Maalouf’un 1986 yılında yayınladığı, tarihi ve biyografitüründe kitabıdır. Kitaplarını Fransızca yazan, Lübnanlı yazar Amin Maalouf’un başka bir kitabı olan Semerkant isimli eserine de en iyi tarih kitapları yazımızda yer vermiştik. Afrikalı Leo ise yazarın ilk romanı olma özelliğine sahip. Anı ve günlük tarzında olan kitap yayınlandığı yıl, Fransız-Arap Dostluk Ödülüne layık görüldü. Gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenerek ortaya çıkan kitabın dili ve anlatımı oldukça sürükleyici. Maalouf bir gezgin olan Leo’nun hayatını anlatırken, kurgusal detaylara da yer veriyor.
Afrikalı Leo Kitabının Özeti
Afrikalı Leo veya diğer adıyla Hasan bir gezgindir. Hayatı; Roma, Kahire, Granada, Tunus ve İstanbul arasında geçer. Öyle hareketli, merak uyandırıcı bir hayatı var ki… Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selimile tanışıyor, ticaret yapıyor, zindanlara düşüyor, bir dönem papanın himayesine giriyor, para kazanıyor, aşık oluyor, yeni diller öğreniyor, devletler arasında elçilik görevini yapıyor ve hiç beklemediği bir anda her şeyini kaybediyor. Leo’nun gezi notlarından yola çıkarak hazırlanan kitapta bazı bilgilere tam olarak ulaşılmıyor. Bu noktada da, yazarın tarihe olan hakimiyeti devreye giriyor. Maalouf, tarih konusunda engin bilgisi sayesinde, bazı isimlerin kim olduğunu çıkarabiliyor.
Aşkın Gözyaşları – Tebrizli Şems – Sinan Yağmur
Sırada tasavvuf türünde seçtiğimiz bir biyografi romanı var. Sinan Yağmur tarafından kaleme alınan Aşkın Gözyaşları-Tebrizli Şems, 2010 yılında basıldı. Aşkın Gözyaşları aslında serinin genel adı. Diğer sayıları ise; Hamuş, Yunus Emre, Hz. Mevlana, Yusuf ile Züleyha ve Kimya Hatun hakkında yazılmış. Mevlana ve Şems-i Tebrizi’nin dostluğunu bilmeyen yoktur. Bu iki güzel isim hakkında yazılmış çok da fazla kitap bulunuyor. Bunlar arasında çok daha kapsamlısı olanları da var elbet ama, Sinan Yağmur’un bu eseri tam kıvamında olmuş. Dili çok sade, okuduğunuzu direkt anlıyorsunuz. Yazarın akıcı anlatımı sayesinde bir biyografi değil de hikaye okuyor hissine kapılıyorsunuz.
Aşkın Gözyaşları – Tebrizli Şems Kitabının Özeti
Kitap, Şems-i Tebrizi’nin hayatının, Mevlana ile olan kısmını anlatıyor. Şems, Mevlana’yı bulmak uğruna diyar diyar gezer. Ne parası ne malı-mülkü vardır. Sırtındaki siyah feracesinden başka hiçbir şeyi olmayan Şems, gittiği yerlerde günlük işler yaparak karnını doyurur. En son ona, aradığı kişinin Konya’da olduğu söylenir. Mevlana’yı Konya’da bulur ve çağları aşan bir dostluğun hikayesi o günden itibaren başlar. Derler ki; Mevlana’yı, Mevlana yapan Şems’tir, öte yandan Mevlana olmasa Şems hiç kimsedir. Bu iki Allah dostu, kendilerini tamamen ibadete adarlar, günlerce halvetten çıkmazlar. Konya halkı alimleri Mevlana’yı ellerinden aldığı için Şems’e kızgındır. Şems, sırf Mevlana’nın iyiliği için bir gün çekip gider, fakat Mevlana dostunun özleminden hastalanır, yataklara düşer. Şems’i bulup tekrar Konya’ya getirirler. Fakat Şems, Mevlana’nın dostu olmasının bedelini canıyla öder. Böyle bir çırpıda anlatınca o duyguları hissetmeniz imkansız tabi ama, kitabı elinize aldığınızda Şems-i Tebrizi’nin yaşadıklarını gözleriniz dolarak okuyacaksınız.
Kızım Olmadan Asla – Betty Mahmudi
Avrupa’da uzun süre en çok satanlar listesinde yer alan kitap, bir annenin evladı için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Romanın kahramanının hayatı, kadın olmanın en zor olduğu ülkeler arasında yer alan İran’da geçiyor. Kadının değerini hiçe sayan zihniyeti gözler önüne seren kitap, bazı Müslüman ülkelerde yasaklandı. Aslında konusu en popüler kitaplarlistesinde yer verdiğimiz, Khaled Hosseini’ye ait olan, Bin Muhteşem Güneş ile benzer yönler içeriyor. Bir kadının yaşadığı zorlukları, seçim yapmak zorunda bırakılmasını ve kızı için verdiği mücadeleyi anlatan kitap, etkisinden uzun süre kurtulamayacağınız bir yaşam öyküsü içeriyor.
Kızım Olmadan Asla Kitabının Özeti
Uluslararası bestseller olan ve birçok yabancı dile çevrilen kitap, Amerikalı Betty’nin yaşam öyküsünü anlatıyor. Betty evli ve üç çocuk annesidir. Uzun zamandır evli olduğu ikinci eşi ise İranlı bir doktordur. Bir gün, Betty istemese de İran’a eşinin ailesini ziyaret etmeye giderler, amaç sadece gezmektir. Fakat işler hiç de böyle olmaz. Betty, daha İran’a ayak basar basmaz başını kapatmak zorunda kalır. Birkaç tel saçı gözüktüğü için neredeyse tutuklanacaktır. Sadece iki haftalık bir tatil niyetiyle geldikleri İran’da, eşinin ailesinin ısrarları doğrultusunda kalıcı olurlar. Betty’nin gitmek isteme girişimi üzerine de kocası tarafından tutsak edilir. Bunun üzerine birçok eziyete ve acıya maruz kalır. Ya eşinden boşanıp, kızını bırakıp ülkesine dönecek, ya da kızı için her türlü eziyete maruz kalacaktır. Betty’nin beyaz perdeye de uyarlanan romanı, bir annenin evladı için neler yapabileceğini bir kez daha hatırlatıyor.
Steve Jobs – Walter Isaacson
Teknoloji devi Apple firmasının unutulmaz CEO’su, Steve Jobs’u sanırım tanımayanımız yoktur. Steve Jobs’un hayatını anlatan ve 2011 yılında yayınlanan kitap, aynı yılın en çok satan kitapları arasına girmeyi başardı. 540 sayfadan oluşan kitap, Steve Jobs’un hayatı hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmenizi sağlıyor. Herkes bu ismin nasıl bu kadar başarılı olduğunu, altında yatan etkenleri merak ediyordu. İşte Walter Isaacson, tüm bu sorulara yanıt olacak harika bir eser ortaya koydu.
Steve Jobs Kitabının Özeti
Kitabın yazarı Walter Isaacson, Steve Jobs’un yakın arkadaşlarından biriydi, dolayısıyla onu çok iyi tanıyordu. Jobs hakkında, o hayattayken birçok asılsız söylenti çıkmıştı. Isaacson, arkadaşı hakkında çıkan haberler deyim yerindeyse kapak olacak bir kitap sundu. Hani bazı insanlar vardır, dünyayı değiştirecek işler yaparlar. İşte Steve Jobs hiç kuşkusuz bu isimlerden biriydi. Bugün kullandığımız birçok teknolojik alet ve özellikle cep telefonlarında Apple markasını görüyoruz. Steve Jobs, dünyaya böyle bir marka armağan etti. Bu kitapta ise onun çocukluğundan itibaren yaşadığı anlara tanık oluyoruz. Apple’ı kurması, işinden kovulması, tekrar çağrılması vs… Her satırından ders alınabilecek, vizyonunuzu ve hayata bakış açınızı değiştirecek muhteşem bir biyografi kitabı…
Angela’nın Külleri – Frank McCourt
Otobiyografi türünde olan Angela’nın Külleri, Pulitzer ve Los Angeles Times Kitap Ödülüne layık görüldü. İrlanda asıllı Frank McCourt’un kendi hayatını anlattığı kitabın, birçok dilde çevirisi bulunuyor. 1996 yılında yayınlanan kitap, 1999 yılında aynı isimle sinemaya da uyarlandı. Duygusal sevenler için ideal bir tercih olan eserde, yazarın çocukluk döneminde yaşadığı açlık ve sefalet içerisinde geçen günlerine tanık oluyoruz.
Angela’nın Külleri Kitabının Özeti
Frank McCourt, İrlanda kökenli bir Amerikalıdır. Doğduğu günden itibaren kendini zor bir hayatın içinde bulur. Babası birkaç günlük sürelerle çalışan ve genellikle de işsiz olan bir adamdır. Aldığı parayı da çocuklarına yiyecek bir şeyler almak yerine, barlarda içki içmek için kullanır. Annesi Angela ev hanımıdır ve evde çocuklarına bakmak zorundadır. Çocukların boğazlarından bazı günler tek lokma bile geçmez. Bir çocuğun açlık ve sefalet içinde geçen günleri, okula giderken giyecek bir şey bulamamaları, annenin çaresizliği gibi zorluklarla geçen mücadelede, yazar bir şekilde Amerika’ya gitmeyi başarıyor. Üniversite okuyarak öğretmen oluyor. Mucize gibi bir başarı öyküsü olan yazarın kendi hayatı için söylediği şu söz, kitabın özeti niteliğinde; “Geriye bakıp çocukluğumu anımsadığımda, nasıl hayatta kalabildiğime hâlâ şaşarım”.
Elon Musk – Tesla, SpaceX ve Muhteşem Geleceğin Peşinde – Ashlee Vance
Ashlee Vance tarafından, Elon Musk’ın hayatını anlatan kitap, çok büyük başarılara imza attı. Bunlar arasında; New York Times Çok SatanlarListesine girmesi, Wall Street Journal tarafından Yılın En İyi İş Dünyası Kitabı ve Amazon tarafından Yılın En İyi Kitabı seçilmesi yer alıyor. Bilim ve teknolojiyle ilgilenen, içindeki cevheri ortaya çıkarmak için bir ilham arayanlar için rehber niteliğinde bir kitap diyebilirim. Girişimci ruhu olan fakat hayata geçirmek için nereden başlaması gerektiğini bilmeyenlere şiddetle öneririm.
Elon Musk – Tesla, SpaceX ve Muhteşem Geleceğin Peşinde Kitabının Özeti
Elon Musk; mühendis, mucit ve girişimcidir. Amerikalı genç isim; Tesla Motors, SpaceX ve PayPal’ın kurucu ortaklarındandır. Kitabın yazarı Ashlee Vance, yaklaşık 300 kişiyle konuşarak Elon Musk hakkında bilgi edinmiş. Sonrasında ise topladığı bilgileri bu kitapta buluşturmuş. Elon Musk ‘ın başarı yolunda karşısına çıkan engelleri ve bunların üstesinden nasıl geldiğini anlatan kitap, birçok kişi için ilham kaynağı olacaktır. Mühendis olmasının yanında mucit kimliği de olan Musk, Güney Afrika doğumludur. Böyle başarı hikayelerini yazan insanların hayatlarında genelde bir kırılma noktası olur. Elon Musk’ın hayatında da bu tarz karar aşamalarının olduğunu bu kitap sayesinde öğreniyoruz.
Tek Adam – Şevket Süreyya Aydemir
Şevket Süreyya Aydemir tarafından kaleme alınan kitap 3 ciltten oluşuyor. Atatürk’ün hayatının anlatıldığı, biyografi türünde çıkarılan eser, aynı zamanda çok kapsamlı bir araştırmanın ürünü. Kitabın çok sevilmesinin ve en iyi biyografi kitapları arasında anılmasının en önemli sebebi, Atatürk’ün hayatını tarafsız bir şekilde anlatmasıdır. Çünkü bildiğiniz gibi Mustafa Kemal Atatürk hakkında şimdiye kadar sayısız eser ortaya kondu. Fakat bunların çoğunda açık bir şekilde taraf tutma görünüyordu. Kimileri salt Atatürk’ü överken kimisi hep kötü yanlarından bahsetmektedir. Tek Adam ise Mustafa Kemal’in hayatını arada hiçbir perde olmadan izlememizi sağlıyor.
Tek Adam Kitabının Özeti
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, en büyük Türk, cephede savaşa katılan şanlı bir asker, mecliste başarılı bir devlet adamı, okulda baş öğretmen… Ağzımız dolu dolu anlatıyoruz Atatürk’ün sıfatlarını. Öyle büyük bir lider, öyle güzel bir insan… Peki sadece Mustafa iken Atatürk olmasını ve tüm dünyada unutulmaz bir lider olmasını sağlayan şeyler neydi? Tek Adam, küçük bir çocuk olan Mustafa’nın, nasıl Mustafa Kemal Paşa olduğunu en ince ayrıntısına kadar anlatıyor. Bu kitapta sadece Atatürk’ün hayatını öğrenmiyoruz. Aynı zamanda küllerinden yenide doğan bir milletin destansı öyküsüne de tanık oluyoruz.
Bülbülün Kırk Şarkısı – İskender Pala
Peygamber Efendimiz (SAV)’in hayatının anlatıldığı Bülbülün Kırk Şarkısı, bir biyografiden çok öte roman tadında bir eser. En çok okunan siyerlerden biri olan kitapta yazar, Hz. Muhammed (SAV)’in hayatını bülbülün dilinden aktarıyor. 2015 yılında yayınlanan kitap, İskender Pala’nın en çok okunan eserleri arasında yer alıyor. Hz. Muhammed (SAV)’in hayatını eminim başka kaynaklardan okumuşsunuzdur. Bir de İskender Pala’nın muhteşem kalemini okuyun derim. Anlatımındaki büyü, sizi asırlar öncesine bir yolculuğa çıkaracak.
Bülbülün Kırk Şarkısı Kitabının Özeti
Kitabı diğer siyer kitaplardan ayıran en büyük fark, anlatıcı olarak bülbülün seçilmesi olmuş. Bu bülbül, Peygamber Efendimiz (SAV) doğduğundan itibaren onu takip eden, yaşadığı olaylara tanık olan bir canlı. Bülbül aynı zamanda Hz. İbrahim’i de tanıyor ve kitabın ilk kısmında, ateşe atılması, kral Nemrut’un zalimliği ve Cebrail’in gelmesi anlatılıyor. Hz. Muhammed (SAV)’in hayatında her ana tanık olan bülbül, ondan “gülüm” diye bahsediyor. İskender Pala’nın anlatımına hayran kalmamak gerçekten elde değil. Kitabı okurken sevinç, üzüntü, gözyaşı hepsini bir arada yaşıyorsunuz.
Çocukluğum – Maksim Gorki
Çocukluğum, Maksim Gorki’nin kendi hayatını anlattığı otobiyografitüründe yazılmış bir eser. Bu kitabın devamında gelen Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelilerim ile bir üçleme haline getirilmiş. Yine acıyla yoğrulmuş bir çocukluk hikayesine tanık oluyoruz. Gorki’nin dili oldukça sade ve anlaşılır. Kitabın başlarında çok fazla karakter karşınıza çıkıyor. Karakter sayısının fazla olması genelde okuyucuyu yorar, ancak Gorki’nin hüzün dolu hayatına kendinizi öyle bir kaptırıyorsunuz ki, kitap bir solukta okunup bitiyor. Diğer tüm kitapları gibi, bu da edebiyat sevenler tarafından tam not aldı. Başarılı Rus yazarın başyapıt eseri olan Ana kitabına da en iyi dünya klasikleri kitapları listesinde yer vermiştik.
Çocukluğum Kitabının Özeti
Maksim Gorki, oldukça zor ve acı dolu bir çocukluk çağı geçirir. Hatta Rusçada acı anlamına gelen Gorki takma adını sonradan almıştır. Sosyalist yazarın asıl adı ise Aleksey Maksimoviç Peşkov‘dur. Henüz beş yaşındayken babasını kaybeden Gorki, annesi, anneannesi, dayıları, kuzenleri ve büyükbabasıyla birlikte yaşamaya başlar. Annesi bir süre sonra evden kaçar ve biriyle evlenir. Dayıları ve büyükbabasından şiddet görerek bir çocukluk geçirmek zorunda kalan Aleksey, 8 yaşına geldiğinde evden ayrılmaya mecbur bırakılır. Büyükbabasının disiplini altında geçirdiği birkaç yılın sonunda, artık ona bakamayacaklarını öğrenince evden ayrılır ve hayatını, kendi çabasıyla idame ettirir. Hiç hak etmediği bir hayatı yaşamak zorunda kalan küçük Aleksey’in acılarını öğrenmeye serinin ikinci kitabı Ekmeğimi Kazanırken ile devam edebilirsiniz. Gorki muhteşem betimlemeleri ve anlatımı ile sizi kendine bağlayacak bir eser ortaya koymuş.
O ve Ben – Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl’ın hayatı hakkında az çok bilgi sahibi olanlar bilirler, üstadın hayatı iki dönemden oluşur. İşte bu kitabında tam olarak ne olduğunu ve nasıl değiştiğini anlatıyor. Necip Fazıl hakkında çok fazla söylenti dolanır, bunların hangisi doğu hangisi yalan genelde emin olamayız. 1974 yılında yayınlanan bu kitabı sayesinde, üstadı çok yakından tanıma fırsatı bulabilirsiniz. Açık yüreklilikle yazılmış satırlar, bir insanın iç kavgaları, arayış içinde olması ve kendi Allah yoluna adaması… Bir insan nasıl değişir, nasıl aydınlanır, kendi yolunu bulur? Bu soruların cevaplarını alacağınız kitap, sadece Necip Fazıl’ı tanıtmakla kalmıyor, ayrıca sizin hayatınızın rotası için de ilham oluyor.
O ve Ben Kitabının Özeti
Kitap “Ondan Önce” ve “Ondan Sonra” olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Necip Fazıl önce Abdülhakim Arvasi Hazretleriyle tanışmadan önceki hayatını anlatıyor. Hiçbir şeyi gizlemeden, büyük bir cesaretle kaleme aldığı satırlarda, onun varlık ve benlik arayışında, ruhunun nasıl acı çektiğine tanık oluyoruz. İkinci bölümde ise şeyhiyle tanışıyor ve hayatı değişmeye başlıyor. Korkularından kurtuluyor, İslam ile huzur buluyor, yolu aydınlanıyor, deli dolu süren hayatı bir anda anlam kazanıyor. O diye bahsettiği kişi yani Abdülhakim Arvasi Hazretlerinden sonraki hayatını anlatırken aynı zamanda tasavvuf ve İslam dini hakkındaçok fazla bilgi veriyor. Aslında Necip Fazıl’ın kendi hayatını anlattığıkitabı, yolunu bulamayan, oradan oraya savrulan insanları aydınlatmak amacıyla yazılmış gibi. Kitaba başlamadan önce alelade bir otobiyografi olmadığını ve her satırını özümseyerek okumanızı tavsiye ederim.
Sizlerle paylaştığım kitap incelemelerini okurken, bir yandan kendinize okunacaklar listesi çıkardığınızdan hiç kuşkum yok. Çünkü bu kitapların isimlerinin çoğunu eminim daha önce duymuşsunuzdur. Fakat türü ve içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığınız için belki de şimdiye kadar alıp okumadınız. Örneğin; Rus edebiyatının önde gelen isimlerinden Gorki’nin Çocukluğum, Necip Fazıl’ın O ve Ben, Christy Brown’un Sol ayağım isimli kitapları, yazarların kendi hayatları hakkında bilgi veren ve mutlaka okunması gereken yapıtlar. Biyografi ve otobiyografi türünde yazılmış kitaplardan oluşan bu listenin sizlerin hayatları üzerinde de tesirli olmasını ve bakış açınızı değiştirmesini umut ediyorum. Bunlara sadece bir yaşam öyküsü gözüyle bakmamalı, okurken kendimize de pay çıkarmalı, ders almalı ve ilham bulmalıyız.
Yorum Yazın