TC Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı adına yürütülen "Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Alanında Ortak Çabaların Desteklenmesi Projesi" kapsamında "Senin Ä°klimin Ãœniversitede" etkinliÄŸi düzenlendi.Â
Ege Üniversitesi Yusuf Vardar Kültür Merkezi'ndeki etkinlikte "Küresel İklim Değişikliği ve Kentler" sunumu yapan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, mikrobun insanı hasta ettiği gibi insanın da dünyayı hasta ettiğini söyledi.
İklim değişikliğinin insanlar tarafından çok önemsenmediğini belirten Kadıoğlu, "İnsanlar iklim değişikliğinin sadece kutuplardaki ayının problemi olduğunu sanıyor ama bu hepimizin problemi bu algıyı değiştirmemiz gerekiyor. Hatta bu bizim de problemimiz değil, çocuklarımızın ve torunlarımızın problemi." dedi.
Sera gazlarındaki artışın havayı kirleterek insan sağlığını bozduğunu vurgulayan Kadıoğlu, şunları kaydetti:
"Eskiden iklim 150 bin yılda 1 derecelik oranla değişirken şimdi ise 150 yılda 1 derece ısınıyor. Arada bin kat fark var. İnsanlar çok önemsemiyor ama değişen 1-2 derece bile ortalama sıcaklık bakımından çok önemli."
Dünyada ve Türkiye'de üst solunum yolu hastalıklarında büyük artış olduğuna dikkati çeken Kadıoğlu, hava kirliliği olduğu günlerde dışarıda spor yapılmaması uyarısında bulundu.
Meteorolog Bünyamin Sürmeli de dünya üzerinde açlık çeken insanlar ve obeziteyle mücadele edenler arasındaki tüketim dengesizliğini anlattı.
Dünyada üretilen gıdaların üçte birinin tüketilmeden çöpe gittiğini vurgulayan Sürmeli, "Çöpe giden tüm gıdalardaki karbonları alıp bir ülkede toplasaydık dünyanın üçüncü büyük ülkesi olurdu." dedi.
İnsanların daha çok tüketmesi için reklamların sürekli tüketim çağrısında bulunduğunu ifade eden Sürmeli, "İklim değişikliği teknik bir sorun değil, dünya insanlığının algısıyla ilgili etik ve ahlaki bir problem. Dünyanın bir ucunda insanlar açlıktan ölürken, dünyanın öbür ucunda büyükbaş hayvan üretimi iklimi değiştirecek noktaya geliyorsa ihtiyacın üzerinde bir tüketim var demektir ve bu da başkasının hayatının egolarla gasp edilmesidir." diye konuştu.
Etkinlikte konuşan Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Çiğdem Coşkun Hepcan da mevsim sıcaklarının üzerinde seyreden sıcak hava dalgalarının özellikle beton kentlerde günlük yaşantıyı zorlaştırdığını söyledi.
Hava kirliliğinin gözle görünen ve görünmeyen türlerinin olduğunu belirten Hepcan, "Hava kirliliği çok sessiz bir katil. Kirletici gazlar ve özellikle partikül maddeler, akciğer solunumu yapan tüm canlıların yaşamını tehdit ediyor." uyarısı yaptı.
Yorum Yazın