Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermenin, hastalıklardan korunmak ve kilo alımını engellemek için büyük önem taşıdığını belirten, “Özellikle uzun saatler aç kalındığı için metabolizmayı zorlamamak gerekiyor” diyen Memorial Bahçelievler HastanesindenDiyetisyen Buşra Mutlu, ramazan ayını sağlıklı ve kilo almadan geçirmenin mümkün olduğunu söylüyor.
Ramazanda öğün sayısının ikiye düştüğünü vurgulayan Mutlu, oruç tutarken metabolizmayı rahatlatmak gerektiğini belirterek şu noktaların altını çiziyor:
“Ramazan ayında öncelikle öğün sayısı değişmektedir. Ramazanda yaygın olan uygulama, iftarda büyük bir öğün, sahurda daha hafif bir öğün yemek şeklindedir. Genel olarak toplam besin alımında azalma görülmekle birlikte Ramazan’da öğünlerdeki besin çeşitliliği artmaktadır. Ancak besin çeşitliği artarken, günlük alınan karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineral miktarları sağlıklı beslenmeye uygun olmalıdır.
EN ÖNEMLİ ÖĞÜN SAHUR
Sahur, insanları oruca hazırlayan en önemli öğündür. Kan şekerinin dengede tutulması için sahur şarttır. Sahurda; kavurma, salam, sosis, sucuk gibi şarküteri ürünlerinden, kızartmalardan, çok baharatlı, tuzlu yiyeceklerden uzak durmak gerekmektedir. Bu tür gıdalar susamaya sebep olduğu için oruç tutmayı güçleştirir. Sahurda çok yemek yerine, daha yavaş sindirilen, daha uzun süre tokluk hissi sağlayan proteinli ve lifli yiyecekler tercih edilmelidir.
SAĞLIKLI SAHURUN FORMÜLÜ
Sahurda tam tahıllı ürünler, tam tahıllı buğday ekmeği, çavdar veya kepek ekmeği, süt ürünleri, yumurta, ceviz, çiğ fındık, badem, kuru meyveler, zeytinyağında pişmiş domatesli menemen, şekersiz hoşaf veya komposto, taze sebze ve meyveler tüketilmelidir. Rafine ürünlerden, beyaz undan yapılmış kek, poğaça, kurabiye gibi hamur işleri ve şekerli yiyeceklerden uzak durmak gerekmektedir. Sahurda Ramazan pidesi tüketmek isteyenlerin sahur ve iftarda toplam 4 dilim hakları vardır. Pideyi tüketirken sıcak olmamasına dikkat etmek gerekmektedir.
ORUÇ AÇILDIKTAN 15 DAKİKA SONRA ANA YEMEĞE GEÇİN
İftar zamanı geldiği zaman da bütün gün boş kalan mideye hızlı biçimde yüklenilmemelidir. Eğer hızlı biçimde yemek yenirse midede ağırlık, bulantı, gaz, yanma, reflü gibi sorunların yanında kabızlık problemi de ortaya çıkabilir. Bunu önlemek için oruç su veya hurma ile açılmalıdır. Ayrıca sofrada bulunacak bir dilim peynir, 2 adet zeytin veya 2 parça ceviz ile mide yemeğe hazır hale getirilmelidir. Sonrasında ise yarım kase çorba tüketilmelidir. Bu süreçte bir dilim tam tahıllı ekmek tüketilebilir. İftariyelik tüketiminden en az 15 dakika sonra ana yemeğe geçilmesi sağlık açısından uygun olacaktır.
IZGARA ET VEYA ZEYTİNYAĞLI YEMEKLER İFTAR İÇİN UYGUN
İftarda; ızgara, haşlama veya fırında pişirme yöntemleriyle hazırlanmış et, tavuk veya zeytinyağlı sebze yemekleri, etli sebze yemekleri, kuru baklagilleri tercih edilmelidir. Bu yiyecekler ise yoğurt, ayran, cacık, kefir, bol yeşillikli salata, birkaç dilim tam buğday/çavdar ekmeği ile desteklenmelidir. İftarda ağır hamur işleri, kızartma, kavurma, yağda kızartılmış şerbetli hamur tatlılarından uzak durmak gerekmektedir. Meyve tüketiminde kuru meyvelerden değil taze meyvelerden faydalanılması uygun olacaktır.
DÜZENLİ UYKU ŞART
Dengeli bir beslenme örüntüsü, düzenli uyku ile vücut Ramazan ayında zararlı fazlalıklarından arınarak kendini yeniler, sindirim sistemi dinlenir, organlar kendilerini yeniler. Ramazan ayında sağlıklı beslenme kadar vücutta yaşanan değişimler konusunda da bilinçli ve dikkatli olmak gerekir. Orucun ilk günlerinde beslenme düzenindeki değişimden dolayı sağlıklı bireyler, Ramazan ayında kabızlık, mide yanması, uyku hali, unutkanlık, dikkatsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı, kan şekeri düşüklüğü ve kilo artışı gibi bir takım sağlık sorunları ile karşılaşabilir.
SU İHTİYACINIZI İFTAR SAHUR ARASI MUTLAKA KARŞILAYIN
Yetişkin bir insan günde 1.5-2 lt su tüketmelidir. Ancak mevsimin sıcak olması, besin alımının yapılamadığı süre boyunca, günde 2-2.5 lt suya ihtiyaç olacağı için bu miktar iftar ve sahur öğünleri arasında karşılanmaya çalışılmalıdır. Bu sebeple oruç tutacak olanların bol sulu gıdalar alması gerekmektedir. Taze veya kuru meyve ile şekersiz hazırlanan hoşaflar bu konuda yardımcı olabilir. Akşam yemeğinden sonra hafif tok durumdayken hafif tempolu yapılacak 30-45 dakikalık yürüyüşler ile metabolizmanın yavaşlamasını engeller.
ÇAYI İFTARDAN EN AZ 1 SAAT SONRA İÇİN
Vücuttaki demirin emilimi ve vücutta kullanılması açısından, yemeklerden sonra bitki çayları tercih edilmelidir. Çay ve kahve iftardan en az bir saat sonra içilmelidir. Çay mümkünse açık ve limonlu olmalıdır. Türk kahvesi ise şekersiz tüketilmelidir
ORUÇ VÜCUDU DİNLENDİRİYOR
İftar sofralarında bir insana yetecek yemeğin 2-3 kat fazlası bulunabilmektedir. İftarda kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan en büyük hatalardan birisi de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Beyin doyma emrini yemekten 15-20 dakika sonra verir. Çok hızlı yemek yendiğinde bu süre zarfında yüksek miktarda, enerjisi yüksek besinler yenilebilir ve bu durum ilerleyen günlerde kilo alımına da zemin hazırlar. Oruç tutmak dikkat edilmesi gereken kurallara ve beslenme şekline uymak kaydıyla sağlıklı ve vücudumuzu dinlendiren bir ibadettir.
ANEMİSİ OLANLAR DİKKAT!
Anemisi olanların sahur ve iftarda kepekli ürünleri tüketmemesi gerekmektedir. Bunun yerine tam buğday, çavdar unundan ekmekleri tüketmeleri tavsiye edilmektedir. Ayrıca et, etli sebze yemeklerinin yanında C vitamini yönünden zengin besinler, boş yeşillikli salata tüketmeleri uygundur. Romatoid artriti olan hastaların tuz, beyaz ekmek, şeker içeren besinleri tüketmemeleri, bunun yerine tuzsuz veya az tuzlu besinler, tam buğday, çavdar ekmeği veya kepek ekmeği tüketmeleri gerekmektedir. Ayrıca bu hastaların sigaradan uzak durmaları önemlidir. Hipoglisemi sorunu yaşayanların sahurda ve iftarda 2 hurma yemeleri önerilmektedir. Yüksek kolesterolü olan kişiler de mümkün mertebe yağ oranı düşük yiyecekleri sofralarında bulundurması gerekir.”
Ramazanda metabolizmanızı rahatlatın, kilo almayın!
Abone olOruç tutarken uzun süreli açlığa, ara öğünlerin ortadan kalkmasına ve toplam öğün sayısının azalmasına bağlı olarak metabolizma yavaşlama eğilimi gösteriyor ve kilo kontrolü zorlaşıyor. Uzmanların bir uyarısı da sahur ve iftarda yemeğe aşırı yüklenmenin bazı hastalıkları da beraberinde getirebileceği yönünde.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın