Türkiye'deki sinema salonlarında bu hafta 5'i yerli 12 film vizyona girdi.
Soğuk Savaş (Yılın en iyi filmlerinden biri)
Polonya halk şarkısı “Dwa serduszka” yeryüzünün en güzel ağıtlarından; Zula ve Wiktor dünyanın en güzel kadın ve adamlarından; İkinci Dünya Savaşı sonrası insanlığın en soğuk dönemlerinden... Bu güzelliklerin ve karanıkların bir arada yaşandığı 1950’lerde geçen imkansız bir aşk hikayesi... Yıllara yayılan, tutkulu ve şiddetli bir aşk üstelik... Polonya, Berlin, Yugoslavya ve Paris'in sokaklarında ve odalarında geçen Zula ve Wiktor’un aşk hikayesi bazen Soğuk Savaş’ın izlerinden bile derin yaralar bırakıyor, hem onlarda, hem de izleyende... Farklı hayatlara sahip iki kahramanı müzik ve dans bir yere kadar birleştiriyor. Sanatın koruyamadığı anlarda devreye o dönemin en baskın duygularından düşmanlık giriyor. Pawel Pawlikowski'nin bu yıl Cannes'dan En İyi Yönetmen ödülüyle döndüğü filmini mutlaka ve mutlaka izleyin! Joanna Kulig ve Tomasz Kot’un performansına hayran kalacaksınız!
Bumblebee
Sevimli, küçük, feminen; dolayısıyla hor görülen, ciddiye alınmayan Bumblebee... Sonunda senin maceran da yılın en iddialı bilim kurgu fantastik filmi olarak beyazperdede. Ve tabi ki bir kadınla birlikte. 80’li yıllarda geçen hikayede firari olan ve sığınacak bir liman arayan Bumblebee, gerçekten de bir sahil kasabasına sığınır. 18. yaşına basmasına az bir zaman kalan kızımız Charlie, savaşmaktan harap olmuş sarı kaplumbağayı gördüğü an aşık olur. Genç kız ve uzun emekler sonucu tamir ettiği Bumblebee böylece maceradan maceraya koşacakları hikayelerini başlatmış olur. Hailee Steinfeld’in başrolünde yer aldığı filmi Travis Knight yönetiyor.
Yanımda Kal
Yine amansız bir hastalıkla sınanan bir aşk hikayesi... Aşkın tersi mi hastalık? Kavuşmanın tersi mi ölüm? Senaryo yapısına uygun giriş, gelişme ve sonuç uygulanmış. Tamam. Hayat iyi giderken kötü bir şey olacak ki akış değişsin. Peki. Ama, yerli bir romantik komedi filminin afişini gördüğümde kız hasta olacak, oğlan kahrolacak şeklinde bir yargıya anında varabiliyor olmam neyle açıklanacak? Sürekli olarak bir kadının hastalığı veya ölümüyle mi yürüyecek bu iş? Uzatmayayım. Senaristler kadar acımasız olmayayım. Birbirini seven çiftler, böyle filmleri izlemeyi seviyor. İzledikçe birbirlerini daha çok seviyorlar, sevsinler de... Ama ölmesinler... Çağlar Ertuğrul ve Meriç Aral'ın başrollerini paylaştığı filmin yönetmeni Mustafa Uğur Yağcıoğlu.
Aşkın Algoritması
Ewan McGregor ve Lea Seydoux’un ideal android eşler tasarlayan bir şirkette çalışan ve bir süre sonra birbilerine romantik hisler beslemeye başlayan iki mühendisi canlandırdıı filmin yönetmeni Drake Doremus. Yakın gelecekte geçen filmde kısaca aşk ve matematik bir araya geliyor. Ancak aşk öyle kolay başa çıkılabilecek bir değişim yaratmaz insanda, hatta bir androidte bile... Theo James’in android rolünde yer aldığı filmi izlerken bazılarımız o ideal eşi bulduğumuz zamanların gerçek olması için dua edecek.
Zerk
1986’da yaşanan gerçek bir olaydan yola çıkan korku filmini Battal Karslıoğlu yönetiyor. Gölde boğularak ölen kızını mezardan çıkarıp evine yerleştiren Fatma, bir süre sonra intihar eden. Film, bu olaydan yıllar sonra, uykusuzluk sorunu çeken bir adamın sürekli Fatma ve kızının hayalini görmesiyle birlikte gelişen olayları konu ediniyor.
Second Act
49 yaşındaki, bence insan olmayacak kadar zamana meydan okuyan Jennifer Lopez “Selena” “El Cantante” gibi iyi filmlerde rol aldı. Her aktör gibi iyi ve idare eder işleri var. Bence “Second Act” onun iyi işlerinden biri olarak anılacak. Günümüzün ruhuna uygun bir hikayesi olan filmde Lopez’i 40’lı yaşlarını süren ve hayallerini gerçekleştirememiş Maya rolüne hayat veriyor. Hayallerimize önüne kendimizden setler kuruyoruz. İşte Maya bunu farkeden kadınlardan biri. Güzel hikaye. Güzel kadın.. Yönetmen koltuğunda Peter Segal’in oturduğu filmi izleyin derim.
Ayı Kardeşler: Eyvah Ayılar Küçüldü!
Serinin beşinci filminde Ayı Kardeşler ve Oduncu Vik'in maceraları kaldığı yerden devam ediyor. Ekosisteme zarar verenlere karşı bireleşen kahramanların macerasını Leon Ding yönetiyor.
Garantili Ölüm (Yoksa Paran İade)
Birçok kez intihar girişiminde bulunup bir türlü ölmeyen genç bir adam, kendisini öldürmek için tuttuğu bir kiralık katil, katilin buluştukları gün söylediği son sözü: Bir hafta içinde seni öldüremezsem, paran iade. Yaşasın böyle filmler! Deliliğin gölgesinde gezinen, kara mizahla ip atlayan, ölüme kafa tutan, hayatın soğuk bir espriden ibaret olduğunu düşündüren... Tom Wilkinson gibi müthiş bir aktörün başrolü Aneurin Barnard ile paylaştığı filmin yönetmeni Tom Edmunds.
Sükut Evi
Cafer Özgül'ün yazıp yönettiği; Melih Selçuk, Ece Özdikici, Mehmet Özgür ve Emel Çetin'in oynadığı Sükut Evi, ruhundaki boşluğu doldurmak adına işini ve sevdiklerini arkasında bırakıp bir arayışa giren genç bir adamın hikayesini beyaz perdeye taşıyacak.
Görülmüştür
Çektiği kısa filmlerle birçok ödüle layık görülen Serhat Karaaslan'ın ilk uzun metraj filmi olan Görülmüştür, İstanbul'da bir cezaevinde mahpuslara gelen mektupları kontrol eden bir memur olan Zakir'in, mektubun birinden çaldığı fotoğraftaki Selma'yı takıntı hâline getirmesini konu ediniyor.
Ruh Çağırma Seansı
Ben Demaree'nin yönettiği ve Mischa Barton'un başrolünde oynadığı Ruh Çağırma Seansı; üzerinde çalıştığı kitap projesini sonuçlandırmak adına kendini arkadaşlarıyla birlikte kötü ruhların dahil olduğu bir oyunda bulan genç bir kızın hikayesini konu ediniyor.
Kurtlar ve Çakallar
M.Bilgehan Karaca'nın yönettiği Kurtlar ve Çakallar, 12 Eylül Darbesi'nin rüzgarının estiği yıllarda Mamak Cezaevi'nde aynı hücrede kalan farklı görüşlere sahip iki adamın hikayesini konu ediniyor.
Yorum Yazın