COVİD-19’UN EKONOMİYE ETKİLERİ
Covid 19 salgınının gündelik yaşamı değiştirdiğine hiç şüphe yok. Burada sorulması gereken hayatımızda ki bu değişikliklerin kaçı kalıcı olacak? Covid-19 salgını son bulduğunda hayat nasıl devam edecek? Yıkılan ekonomik dengeler nasıl düzene girecek? Yeni bir ekonomik yapılanma nasıl olacak? Dünya devletleri arasında ki ekonomik dengeler nasıl şekillenecek?
Tabi ki burada öncelik sırasına bakıldığında işsizlik ve ekonominin geleceği çok büyük önem arz etmektedir.
Salgının tüm devletler üzerindeki en olumsuz etkisi işsizlik üzerine olmuştur. Bu salgın ortaya çıktığında ilk alınan önlemler arasında devletlerin OHAL ilanı ile evlere kapanma gibi tedbirler almaya mecbur bırakmıştı.
Gelirlerinde yüzde 90’lara kadar gerileme yaşayan sektörlerde işten çıkarmalar ve süreli/süresiz izin vermelere gidildi. Küba ve Kuzey Kore hariç bütün ülkelerde işsizlik görülmemiş oranlara ulaştı..
Küresel krizin yaşandığı 2008 yılından sonra 2020 yılının başlarına kadar tüm dünyada işsizlik oranı düşüş trendine girmişti. Hatta 2019 yılının sonlarına doğru gelişmiş ekonomiler de bu oran %4.79 dünya genelinde ise %5,39 seviyelerinde görünmekteydi. 2020 yılında bu rakam dünya genelinde %6.48 gibi bir rakamda 2021 yılı sonlarında ise %9.8 gibi görünmekteydi.
Elde edilen veriler bize gösteriyor ki gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde ki işsizlik oranı son 14 yılın en yüksek seviyelerinde seyretmiştir. Sağlıkta ve ekonomik anlamda devletlerin yaptığı çalışmalarda aşılama ve işverenlere yapılan mali destekler ile önümüzde ki süreçte bu işsizlik oranının azalma eğiliminde olacağını düşünebiliriz.
Küresel ekonomi, 2021’de covit-19 varyantları ile birlikte hafife alınmayacak ortaya çıkan enflasyon dalgası ,gıda ve enerji sıkıntıları ile mücadele etmiştir. Günümüzde ise bu sıkıntı ve problemlerin yanında Amerika Birleşik Devletlerinin Merkez Bankasının sıkılaştırma politikasının ortaya çıkaracağı etkiler ve bazı bölgesel sorunlar mercek altına alınacaktır.
Geçmişten günümüze gelen ve geleceğe taşınacak olan bölgesel problemler küresel ekonominin karşılaması gereken riskler olacak. Çin ile Amerika Arasında ki Tayvan gerilimi –Ukrayna ile Rusya arasında ki yaşananlar bunlar arasında öne çıkan başlıklar oluyor.
Süper güç olarak nitelendirilen ülkeler arasındaki gerilim dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında ki ilişkileri dondurmuş ve bir çok ülkeyi etkileyecek yaptırımlar doğmuştur. Türkiye’de erken seçim olasılığı ve Türk lirasındaki sert kayıplar Brezilya seçimleri de dünya ekonomisini takip edecek olanların yakından izleyeceği gelişmeler olacaktır.