Bakanlar Kurulu, Bilim ve Sağlık Kurulunun raporları doğrultusunda yaklaşık bir aydır ülkemizde pozitif vakanın çıkmaması, hem hükümette hem de halkın büyük bir bölümünde rahatlamayı da beraberinde getirmiştir. İş yerleri yavaş yavaş açılmaya başlarken, yaşam da normalleşmeye doğru adım adım ilerliyor.
Ancak biz bunları yaparken dünya ikinci bir Corona virüs dalgasından söz etmeye başladı yani tehlike henüz geçmemiş görünüyor. Peki bu süreçten sonra bizleri ne bekliyor? Şurası kesindir; Uzun bir süre korku, tedirginlik ve endişe içinde yaşayacağız, eskisi gibi rahat bir hayatımızın olacağını kimse beklemesin. Sağlığımızı ciddiye almadan, çok da rahat bir yaşam söz konusu olmayacak.
Sağlık alanında olduğu gibi ekonomik anlamda da zorluklar yaşayacağız. Ülkemizin gelir kaynakları azalacak ve bir çok sektör ya kapanacak ya batacak ya da maddi krizin eşiğine gelecektir. Bütün bu olumsuzlukları yaşam normale döndüğünde daha iyi anlayacağız. Bu olumsuzluklar yaşanırken yine de dikkat etmemiz gereken en önemli şey sağlığımızdır. Ekonomiler zamanla düzelir, para da kazanılır ama sağlık bozuldu mu onu tekrardan kazanmak çok zordur.
İşte bu noktada genel olarak spor yapmak, futbol oynamak hayatımızın sosyalleşmesi açısından önemli bir etkinliktir. Kimileri sağlık için spor yaparken, kimileri de yarışma veya para kazanmak için spor yapıyor ama hepsinin ortak yönü sağlıklı spor yapabilmektir. Sağlıksız ortamlarda spor yapmanın yarar yerine zarar vermesi kaçınılmazdır. Hijyensiz ortamda, kötü zeminde, kötü havalarda, bugünkü gibi sağlığı tehdit eden pandemi dönemlerinde spor yapmak, "kaş yapayım derken gözü çıkarmak" demektir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de pandemi yüzünden spor etkinlikleri durmuştur.
Bulaş korkusu veya sağlığın bozulması gibi ciddi tehlikeler, insanlar üzerinde haklı olarak korku ve tedirginlik yaratmıştır. Bu ortamda kimse salgının geçtiğinden emin olmadan spor yapıp kendini tehlikeye atmak istemiyor. Dört gün önce Futbol Federasyonu bir açıklama yaptı. Bu açıklamada kulüplerin anterenmanlarını, hangi ortamda ve şartlarda yapacağı ile ilgiliydi. Gerçekten federasyon bu açıklamayı yayımlarken, kulüplerin ne durumda olduğunu bilerek mi yayımladı, yoksa sorumluluğu kendi üzerinden atmak için mi bilemiyorum.
Sporculara bu dönemde her hangi bir şey olursa sorumluluk almıyorum mu denilmek isteniyor? Ülkemizin şartları malum, kulüpler ekonomik kriz içerisinde. Bir çok kulüp parasızlıktan ne yapacaklarını kara kara düşünürken, yeni masraflar yaratarak, profesyonel kulüplerden istenen şartlar, ülkemiz takımlarından da isteniyor. Gerçekten merak ediyorum hangi kulüp bu açıklamaya uyabilecek veya bu masrafları nasıl ve ne şekilde karşılayabilecektir. Kulüplerden istenen şartların bazıları şöyle; Kulüp tesislerinde, anterenman sonrası duş alınmayacak, her tuvalet kullanımı sonrasında başka biri girmeden önce hijyen sağlanacak, soyunma odası kullanımında sporcular tek tek odaya girip soyunabilecek, sporcular anterenmanlara kendi arabaları ile tek başlarına gidecek, dörderli veya beşerli guruplar halinde, ikili mücadele olmaksızın kuvvet ve dayanıklılık anterenmanı yapılacak; Top, yelek ve buna benzer ortak malzeme kullanımından kaçınılması sağlanacak. Tabi bütün bunlar yapılırken spor dairesi ve/veya belediyelerden yardım talep edilebileceği yazıyor. Ama en önemlisi de her yönetici, sporcu ve kulüp personeli covid-19 dan korunmak için belirtilen hijyen koşullarına uymakla yükümlüdür deniliyor. Yani bu demektir ki, ileride olması muhtemel herhangi bir bulaş veya hastalık konusunda sorumluluk federasyonda olmayacaktır.
O zaman soruyorum; Kulüplerin bu maddelere uyması istenirken, federasyon bu konuda kulüplere maddi olaraka ne katkı yapacaktır? Maddi sıkıntı içerisinde olan kulüplerin bunu karşılaması çok zordur. Kaldı ki, anterenmana gelen futbolcunun parasını bile ödemekte zorluk çeken kulüpler, yukarıda yazılan maddeleri hangi şartlarda uygulayacaklar çok merak ediyorum. Ülkemiz şartlarını hepimiz çok iyi biliyoruz, profesyonelce düşünsekde maalesef amatör şartlarda oynanan futbol liglerimiz vardır.
Pandeminin yaşanmaya başladığı ilk günden itibaren “ lig bitmeden tescillemeyeceğim “diyen federasyon değil midir? Bu konuda yetki federasyondadır. Alınan karara hiç itirazım olmaz, bu bir görüştür ve federasyonun kararına saygı duyarım ama o zaman da yayımlamış olduğunuz kararlara sadece kulüpleri, sporcuları, yöneticileri ve teknik adamları sorumluluk altına sokarken, siz de federasyon olarak elinizi taşın altına koymalısınız. Sadece topu kulüplere atarak, onların elini taşın altına sokmasını beklemek doğru değil. Konu sorumluluksa futbolla ilgili tüm birimler sorumluluğu eşit şekilde paylaşmalıdır.
Bütün bu zorluklara ve olumsuz koşullara rağmen, İlle de ligi bitirmek istiyorsanız, kalan maçları eylülde oynatıp 2019-2020 sezonunu tamamlayabilirsiniz. Sonra da 2020-2021 sezonunu başlatabilirsiniz. Eğer ligi eylülden önce başlatmak ve tamamlamak istiyorsanız, o zaman da ortaya çıkabilecek her türlü olumsuzluklara federasyon olarak sizin de ortak olmanız gerekecek, aksi takdirde yaşanabilecek her türlü sakatlık, hastalık ve diğer sorunların hesabını sadece kulüpler değil siz de vermek durumunda kalacaksınız. Ayrıca şunu da dip not olarak belirteyim ki, üç gün önce akşam üzeri saat beş buçuk civarlarında 45 dakikalık bir yürüyüş yapayım dedim ve inanın sıcaktan bayılıyordum. O gün hava sıcaklığı 33 derece idi.
Düşünün ki haziran, temmuz ve ağustos aylarında hava sıcaklığı 45 derecenin üzerine çıkma ihtimali oldukça yüksektir. Covid-19 virüsünden korunalım derken, gençlerimizi aşırı sıcak ve olumsuz koşullar sebebiyler doğabilecek sağlık sorunları ile karşı karşıya bırakabiliriz.
Kısacası bu sıcaklarda futbol oynamak, sağlık açısından oldukça sakıncalıdır.